Yeşil Mavi

Anasayfa, Burhan Müküs-Anılar

Öğretmen

Yıl 1973. Van Atatürk Lisesi’ne felsefe öğretmeni olarak atanmış ve hemen okul müdürümüz rahmetli Servet Aydınoğlu’nun teklifiyle müdür yardımcısı olmuşum. Öyle havalara girmişim ki koridorda sert ve dik adımlarla öğretmenlerin ve öğrencilerin arasından geçiyor, genç yaşta edindiğim bu gururun tadını doyasıya çıkararak dolaşıyorum.

Servet Aydınoğlu

Yanımda Kazım Arasoğlu adında benden yaşlı bir Fransızca öğretmeni var. Bir gün bana dedi ki: “Hocam, sen pek sert yürüyorsun, öğretmen, hatta müdür yardımcısı oldun, değil mi?” Şaşırdım. “Evet” dedim. Devam etti: “Oğlum, sen yine de o kadar hava atma. Sen öğretmenin toplumdaki karşılığını biliyor musun?” dedi. “İyi bilirim” dedim.

Devam etti: “Benim sürgünüm çıkmış, Van’a. Uzaklardan geliyorum. Tatvan’a geldim, vasıta yok. O zaman hiç imkan yok. Tatvan’ın çıkışında, elimde çantam, pardesüm, fötr şapkam bekliyorum. Gayet şık giyinmişim. Yanımda da bir köylü duruyor. O da Van’a gidecek. Birlikte bekliyoruz. Uzaktan bir kamyon gözüktü, sevindim. Kamyon durdu. Şoför mahallinde bir kişilik yer var. Benim kılık kıyafetimden dolayı şoför öne buyur etti.  Köylüye de “Kamyonun kasasına, arkaya bin!” dedi.

Tatvan

Yola çıktık. Ufak ufak sohbet ediyoruz. Bana dedi ki: “Siz ne iş yapıyorsunuz?” Öğretmen olduğumu söyledim. Çok memnun oldu. Sonra camdan başını dışarı çıkarıp arka kasadaki köylüye sordu: “Sen ne iş yapıyorsun?” Adam, “ben tüccarım” demez mi?  Şoför sakin bir şekilde arabayı durdurdu. Bana, “hocam siz yukarı çıkın”, adama da “sen öne gel” dedi. Ben kamyonun üstüne çıktım. Bereket hava yağmurlu falan değildi. Yine de Van’a vasıta bulduğum için mutluydum.

Onun için ayaklarını yere öyle sert vurma, ne olur ne olmaz, hayat bu!”

Sayın Kazım Arasoğlu, nurlar içinde uyusun. İlk dersimi aldım.

50% LikesVS
50% Dislikes

Leave a Reply