Pek keyifli döndü bu sabah yürüyüşten. “Nihayet sıraya girmeyi, girdiğimiz sırada durmayı öğreneceğiz galiba şu virüs sayesinde.” deyip deyip gülüyor. Meğer yıllardır kuyruğa girilmesi gereken her yere sabah en erken saatte gidermiş ki, sırada başka insanlarla birlikte bulunmasın. Anlattığına göre sıraya girmek zorunda kalanın işi de gerçekten zor.
“Arkamdaki mutlaka yanıma gelip durur, kendi yerinde duramaz. Bir taraftan onu kollamak lazım, hiçbir zaman düz bir çizgi olarak kalamayan sıra ilerlerken önüme geçmesin diye. Kaynak yapmaya çalışan birileri olduğunda ‘benim önümde beyefendi/hanımefendi vardı, lütfen arkaya geçin.’ diyebilmek için önümde kimin olduğuna da iyice bakmam lazım. ‘Pardon, ben sadece bir şey soracağım’ cılar, ‘Evladım, ben şu iki parçayı ödeyiversem’ciler de cabası. Aniden açılan yeni bir banko ve ‘Bekleyenleri buradan alabilirim.’ anonsuna da hazırlıksız yakalanmamak lazım, oraya mı gitsem burada mı kalsam derken en sona düşüverirsin.”
Şimdi artık pandemi yüzünden herkesin sıra beklerken durması gereken yerler işaretlenmiş, herkes de kurallara uyuyormuş. “Hastalık riski biter bitmez kesin eski halimize döneriz” diyor annem, ama bildiğim kadarıyla insanlar düşünme ve idrak etme yetenekleri olan yaratıklar, herkes için iyi olacak, kimsenin hakkının yenmeyeceği bir düzeni devam ettirirler bence.
Leave a Reply