Her zaman izlediğim dizinin final sahnesinde özlü bir sözle birlikte güzel bir müzik de çalmaya başlar. Dokuz sezondur özlü sözleri dikkatle takip ediyorum ama final müziği ilk kez bu sefer dikkatimi çekti. Dikkat çekmek ne kelime beni sandalyeme mıhladı, hem de sadece ilk iki dizesiyle.
“Southern trees bear strange fruit/Güneyli ağaçların tuhaf bir meyvesi olur
Blood on the leaves and blood at the root/Yapraklarında, köklerinde kan durur”
Koronadan sonra başlayan uzaktan eğitimin ilk gününde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklar ve gençler için hiç de sakıncalı bulunmayan bir sahne canlandı gözümde, doğrusu ben ürperdim. Diziden sonra her zaman keyifle okuduğum izleyici yorumlarına bile bakmadan yeni bir sekme açtım bilgisayarda. Billie Holiday çok uzaktan gelip dinleyenin yüreğini delen bir sesle söylemeye devam etti şarkıyı.
“Black bodies swinging in the southern breeze/Güneyli esintide sallanan kara vücutlar
Strange fruit hanging from the poplar trees/Tuhaf bir meyve kavak ağaçlarından sarkan”
Billie Holiday-Strange fruit
Bir sekme daha açtım, iki dizeyle bana tüm öyküyü anlatan bu şair kimmiş bulmak için.
Abel Meeropol 1903 yılında NewYork’ta doğmuş, Rus Yahudisi kökenli, Harvard’da yüksek lisans yapmış Amerikalı komünist bir ilkokul öğretmeni. 1937 yılında aşağıdaki gibi bir fotoğrafı görünce yazmış Strange Fruit/Tuhaf Meyve şiirini.
Tüm şiirlerinde kullandığı Lewis Allan takma adıyla Öğretmenler Sendikası’nın yayın organında yayımlamış. ‘Lewis’ ve ‘Allan’ Meeropol’un ölü doğmuş iki çocuğunun isimleriymiş. Meeropol, 1953 yılında Sovyet casusluğu suçlamasıyla idam edilen Julius ve Ethel Rosenberg çiftinin iki oğlunu evlat edinmiş sonradan ve onlara soyadını vermiş.
Ne adammış Meeropol! İnsanlığın utancını kendine acı, acısını sanata şaheser yapmış.
Gaston Ricquet
02/05/2020, İstanbul
Leave a Reply