Yeşil Mavi

Cevahir Coşkun, Seçici Geçirgen

Sıkıntı

Güneş bütün parlaklığını ve sıcaklığını odanın içine doldurmuştu. Odanın içi o kadar aydınlıktı ki insanın gözü kamaşıyordu. Matilda evde yalnızdı, bunaltıcı sıcakta evden çıkmak istemiyor ama ne yapmak istediğini de bilmiyordu. Pencereyi açtı, belki biraz rüzgar eser de serinlerim diye düşündü. Karşıdaki basket sahasından aralıklarla gelen tok bir pat pat pat sesi bir süre sonra sanki kafasının içinde patladı.

Dayanamadı, pencereyi kapattı. Yarım kalan kitabını masanın üzerinden aldı, güneşin kollarının uzanamadığı köşedeki koltuğa oturdu, okumaya çalıştı. On sayfa okudu ama sıkıldı, televizyonu açtı. Belki güzel bir program ya da film izlerim diye düşünerek televizyonun kumandası elinde kanal kanal dolaştı ama istediği gibi bir şey bulamadı, sıkıldı, kalkıp ütü yapmak istedi, sıcağı düşünüce ondan da vazgeçti.

Dolaptan fotoğrafları çıkardı. Belki anılara dalar zamanı unuturum diye düşündü ama bir süre sonra ondan da sıkıldı. Sıcak ve nem sanki bütün organlarını uyuşturmuş gibiydi. Hem hiçbir şey yapmadan öylece uzanıp dinlenmek istiyordu hem de boş durmaktan sıkılıyordu. Koltuğa uzandı ve gözlerini kapadı ama gözkapakları hareket halinde çipil çipil edip durdu. Yok, ne yapsa işe yaramıyordu, sonunda sıkıntının sebebini anladı. Matilda bugün kendinden sıkılmıştı.

100% LikesVS
0% Dislikes

Leave a Reply