Yeşil Mavi

Derya Doğuşlu, Gezi

Madem ölmemiz gerekiyor, o halde yaşayalım*

Yazının başlığını seçerken, aslında içeriğin derinliklerine vurgu yapmak istedim.

Çünkü bu yazıdaki konum, “antik kentlerin ölümsüzlüğü”.

Arkeoloji her zaman beni heyecanlandıran bir bilim dalı olmuştur.

Üniversite hazırlık dönemi Arkeoloji bölümünü seçmek istediğimde “Mezar kazıcısı mı olacaksın?” yakıştırması☹, mahalle baskısı ya da o dönemin yetersiz şartları, hevesimi kırmasa da zorunlu tercihlerimi farklı yönlere savurmuştu.

İçimde yarım kalan arkeoloji sevgisini ben de kendimce farklı yöntemlerle yaşatmaya çalıştım.

Örneğin, Anadolu coğrafyasını gezerken antik kentleri öncelikli gezilecek yerler listesine almak gibi.

Antik kentlerin sokaklarında yürümek, binlerce yıl önce aynı yolda yürüyen insanları, olayları düşünerek, enerjilerine karışmak, gezilerimin en keyif alıcı AN’ları oluyor.

Düşünsenize; M.Ö. 9600 yılına tarihlenen ve dünyada keşfedilmiş en eski yapı olan “Göbeklitepe” henüz yeni yeni keşfedilmiş, adı günümüzdeki kadar duyulmamışken, arazi sahiplerinden olan aile bireyi ile bu esrarengiz toprakları gezip, hikayesini onlardan dinlemiştim.

Ya da gladyatörlerin ve büyük aşkların şehri “Stratonikeia”yı gezerken kazı ekibi ile tanışıp, bastığım toprakların katman katman yedi farklı uygarlığa ev sahipliği yaptığına şahit olup hikayelerini dinlemek, benim için eşsiz deneyimler oldu hep.

Anadolu’dan Trakya’ya uzanan bu topraklarda tam 118 antik kent bulunduğunu biliyor muydunuz?**

Bu antik kentlerin henüz yaklaşık %30’unu gezmiş birisi olarak daha çok yolum olduğunun farkındayım. Ben de bu eksikleri tamamlamak ve bu ölümsüz mekanların enerjilerini hissetmek için planlamalarımı yapmaya devam ediyorum.

Peki “Türkiye’de en çok ziyaret edilen yedi antik kent hangileri ve nerede?” derseniz, sizin için bir liste oluşturdum:

1. Efes Antik Kenti (İzmir)

Türkiye’nin ve dünyanın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Efes, İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alır. M.Ö. 10. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Efes; Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro ve Hadrian Tapınağı gibi yapıları ile ünlüdür. Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinin en görkemli şehirlerinden biri olan Efes, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer almaktadır.

2. Pamukkale – Hierapolis Antik Kenti (Denizli)

Pamukkale’nin hemen yanında yer alan Hierapolis, hem antik şehir hem de doğal travertenleriyle dikkat çekiyor. Roma dönemine ait birçok kalıntı bulunduran Hierapolis, aynı zamanda bir kaplıca merkezi olarak da kullanılmış. Antik tiyatrosu, Apollon Tapınağı ve Nekropolü ile Hierapolis, her yıl binlerce ziyaretçi çekmektedir.

3. Aspendos Antik Tiyatrosu (Antalya)

Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Aspendos, Roma döneminden kalma en iyi korunmuş tiyatrolardan birine sahiptir. 15.000 kişi kapasiteli tiyatro, hala konser ve gösterilere ev sahipliği yapmaktadır. Aspendos, mimari yapısıyla dikkat çeken antik kentlerden biridir ve ziyaretçilerine geçmişin büyüleyici atmosferini sunar.

4. Pergamon Antik Kenti (Bergama, İzmir)

İzmir’in Bergama ilçesinde yer alan Pergamon, Helenistik dönemin önemli bir kültür ve ticaret merkezi olarak bilinmektedir. Akropol, Traianus Tapınağı ve Asklepion gibi yapıları ile öne çıkan Pergamon, aynı zamanda antik dünyanın ilk büyük kütüphanelerinden birine de ev sahipliği yapmıştır. Pergamon da UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır.

5. Göbeklitepe (Şanlıurfa)

Dünya tarihini değiştiren keşiflerden biri olarak kabul edilen Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın 15 km kuzeydoğusunda yer almaktadır. M.Ö. 10.000 yılına kadar uzanan tarihiyle Göbeklitepe, dünyanın bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilmektedir. Taş işlemeleri ve dairesel yapıları ile dikkat çeken bu antik alan, tarih öncesi döneme ışık tutmaktadır.

6. Troya Antik Kenti (Çanakkale)

Troya, Çanakkale’nin Tevfikiye köyü yakınlarında yer almakta olup, ünlü Truva Savaşı’nın geçtiği yer olarak bilinir. Homeros’un “İlyada” destanında adı geçen bu antik kent, tarih ve mitolojinin buluştuğu bir alan olarak dikkat çekmektedir. Troya’nın kazıları sırasında keşfedilen katmanlar, bu antik kentin binlerce yıllık tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını göstermektedir.

7. Sagalassos Antik Kenti (Burdur)

Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alan Sagalassos, Pisidia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olarak bilinir. Roma döneminde büyük bir refah yaşayan Sagalassos, anıtsal yapıları ve etkileyici tiyatrosu ile dikkat çeker. Ziyaretçiler, Sagalassos’ta antik taş işçiliğinin en güzel örneklerini görebilirler.

Türkiye’nin dört bir yanında yer alan bu antik kentler, tarih meraklılarının mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

Ayrıca bu büyüleyicisi yerler tüm insanlığın ortak mirası olarak da kabul görüyor.

Ülke insanı olarak, “umut yorgunu” olduğumuz bu günlerde her şeye rağmen kültürel miraslarımıza sahip çıkmamız, gelecek nesillere ışık tutmaya devam etmesi açısından son derece önemli.

Hatırlayalım: 118 Antik kent.

Mutlaka bir veya birkaçı senin şehrinde.

Gezmek ve hissetmek için neyi bekliyorsun?

Dostçakalın.


*Vivamus Moriendum Est ((Seneca)

**Kaynak: Anadolu Kültürel Girişimcilik / Yaşar Yılmaz


Bu yazıyı şu müzik eşliğinde okumanız önerilir.

86% LikesVS
14% Dislikes

2 Comments

  1. canan mutluer

    Yine harika bir yazı❤ Bu arada ne kadar az antik kent gezdiğimi öğrendim🙈

  2. Derya

    Evet ben de %30 ile yarılayamamışım bile. 2025 te bu açığı kapatmak için listemi yapmaya devam 😁 Sevgilerimle

Leave a Reply