Yeşil Mavi

Derya Doğuşlu, Okur-Yazar

Dromomani

Dromomani, genel olarak seyahat etme hastalığı ya da kontrol edilemeyen psikolojik seyahat etme dürtüsü olarak tanımlanıyor. Kelime, eski Yunanca’da dromos (koşan) ve mania (delilik) sözcüklerinin birleşmesinden oluşuyor.

Cümle içinde “hastalık” hatta “mania” ifadesi geçince biraz ürkütücü geliyor tabi kulağa. Ancak seyahat etmenin tadına varanlara sormak lazım bir de, yollarda olmanın dayanılmaz hafifliğini. Belki de gerçekten sözcük karşılığını veriyordur😊

Mesela, benim için 17 yaşındayken, ilk kısa Türkiye turunda yaşadığım deneyimler, daha genç yaşımda olay ve insanlara karşı farklı bakış açıları kazanmam açısından rehber olmuştu.

İnsanın kendi yankı odasından çıkması, aynı ülke sınırları içerisinde bile olsa farklı kültür ve hayatları deneyimlemesi ve bundan da karşı konulmaz bir zevk alması, bu hastalığın ilk semptomları. 

Gittikçe şiddetlenen dürtüler, bir müddet sonra “Yaşadığın coğrafyanın sınırları dışında neler oluyor?” sorusu ile başını döndürmeye başlıyor.

Bu soru artık sürekli kafanda ise ve bu sorunun peşinden gitme isteğiyle hiç yerinde duramıyorsan, aramıza hoş geldin:) Dromomani artık damarlarında dolaşmaya başlamış demektir.

Sonra birden kendini “Nereye gitsem acaba?” sorusuyla karşı karşıya bulup, seyahat için plan yapmaya başlarken buluyorsun.

Sonra gelsin o seyahatin büyüsü…

Kürkçü dükkanına her dönüşten kısa bir süre sonra tekrar “yeni bir yerlere gitmeli” duygusu oluşuyor. Sonra bu duygu şiddetleniyor ve kendini yeni bir sarmalda gezi programı yaparken buluyorsun.

Seyahat etmenin bir kültür ve vizyon işi olduğunu unutmamalı. 

Sonuçta alıştığın konfor alanının dışına çıkıyorsun. Her zaman belli zorlukların olma ihtimali de var. Ama yine de yaşanan ve yaşanacak güzellikler, her türlü zorluğu aşmaya yetecektir.

Bu konuda ilk önerim, insanın öncelikle nelerden hoşlandığını, ne tür gezilerin kendisini mutlu ettiğini tespit etmesi.

Bunun için de öncelikle yaşadığın şehre yakın bölgelerde kısa süreli doğa, tarih veya kültür turlarına katılarak aslında hangisinin seni mutlu ettiği sorusunun cevabını netleştirmek. 

Öyle ya, herkes antik kent gezmekten veya doğada fazla zaman geçirmekten hoşlanmayabilir. Aksi taktirde kendinize ödül değil, eziyet çektirmiş olursunuz.

Herkese uygun, herkesi mutlu edecek bir seyahat türü mutlaka vardır. Önemli olan insanın kendisini en çok mutlu edecek, en merak ettiği gezi etkinliği hangisi, onu bulabilmesi.

Yollarda olmanın en büyük özgürlük ve zenginlik olduğunun altına da imzamı atarım.

Unutma; Nereye gittiğin önemli değil, önemli olan yolda olmak, yolun güzelliklerini yaşamak…


Bu yazıyı linkteki parça eşliğinde okumanız önerilir.

100% LikesVS
0% Dislikes

4 Comments

  1. Leyla Gelecek

    Harika bir yazı,👍 bunu bilmiyordum, bende dromomani semptomları gösteriyor olabilirim:)

  2. canan mutluer

    Seyahat etme İsteği, eylemi ancak bu kadar güzel anlatılırdı👏👏👏❤

  3. Derya

    Bunun tek çaresi var.
    Daha çok gezip keşfetmek😁

  4. Merve

    Harika bir yazı gerçekten. Emeğinize sağlık 🤍✨

Leave a Reply