Sean Baker’ın yönetmenliğini yaptığı 2017 çıkışlı dram türündeki film “The Florida Project”, ilk dakikasından itibaren benzersiz sinematografisiyle gözleri kamaştırıyor. Amerika’nın Florida eyaletinde geçen; palmiye ağaçları, günbatımı ve havai fişeklerle dolu sahneleri adeta yüzlerce rengin uyum içinde birbirine karıştığı bir resim paletini andıran film, toplum tarafından pek de önemsenmeyen ve hor görülen insanların hayatının derinliklerine iniyor.
Turistlerin rüya gibi bir tatil yaşamaya geldiği Disneyworld’ün sadece birkaç adım ötesindeki “Magic Castle” adındaki motelde, bir odada yaşayan altı yaşındaki Moonee (Brooklynn Prince) ve grubunun, yaz tatilinin başlamasıyla birlikte tek istedikleri, onları gün boyu eğlendirebilecek hepsi bir öncekinden çılgın yeni uğraşlar bulmak (birkaç sokak ötelerindeki terk edilmiş mülkü yakmak, motelin ışıklarını kesmek ve havuzdaki balık üzerinde deneyler yapmak bu uğraşlardan bazılarıdır) ve bol bol dondurma yemektir. Yetişkinlerin dünyasında ise hayat daha karmaşıktır. Florida’ya tatile gelen turistleri bir gece kalma düşüncesinin bile dehşete düşürdüğü moteldeki odalarının parasını ödemesi gereken Moonee’nin genç ve asi annesi Halley’nin (Bria Vinaita) film boyunca para kazanmak için didinirken pek çok sorumsuz ve umursamazca davranışına şahit oluruz. Kızının yaramazlıkları başkalarına dolaylı yoldan zarar verdiğinde bile bunları teşvik etmek, yakınlarındaki marketten satın aldığı bileklikleri Disneyworld’e giriş bilekliği adı altında civardaki turistlere satmak hatta Moonee otel odalarındaki duştayken odanın içine müşterilerini almak gibi.
Halley’nin dünyaya karşı duyduğu bu katıksız öfke ve isyan hali filmde pek çoklarına itici bir izlenim bırakıyormuş gibi gözükse de herkes bu kadar kesin yargılı değildir. Motelin işletmecisi ve duyarlı bir insan olan Bobby (Willem Dafoe) bu sayılı kişilerden biridir; onlara elinden geldiğince anlayışlı davranmaya, yardımcı olmaya çalışır. Halley’nin, motelin genel kuralları ile ilgili uyarıldığındaki ani parlamalarını veya zaman zaman ettiği iğneli lafları bile sakinlikle karşılar.
Bobby’nin bu yaklaşımı bir bakıma fakirin fakir olduğu için suçlandığı bir dünya düzeni karşısında ayakta durmaya çalışan ancak hal, tavırları ve görünüşünden dolayı dışarıdan bir kere bakıldığında burun kıvrılan ve bunu gururuna yediremeyerek etrafına hiddetle yaklaşan Halley’nin ve onun gibi birçoklarının içinde bulunduğu durumu anladığını göstermektedir. Halley’nin ise içinde biriken onca hiddete ve başkalarına zaman zaman gösterdiği şiddete rağmen işler ne kadar içinden çıkılamaz gözükürse gözüksün kızına bunu çaktırmamaya çalışması, hayatlarını ona daha iyi gösterme çabası ve ondan asla ayrılmak istememesi gibi özellikleri, pek çok ciddi hatasına rağmen kötü bir anne olmadığının göstergesi sayılabilir.
Filmin en ilginç yanlarından biri ise evsizlik denilen uçurumun bu kadar yakınındayken bile Moonee’nin de Halley’nin de nerede ve ne zaman olursa olsun eğlenmeye zaman ayırmalarıdır. Moonee’nin yağmurlu bir günde arkadaşı Jancey’i (Valeria Cotto) inekleri izlemeye götürmesi ve bunu safari olarak adlandırmaları; Jancey, Halley ve Moonee’nin Jancey’nin doğum gününü kutlamak için otostop çekerek havai fişeklerin patlatıldığı bir yere gitmeleri; yine başka bir gün yağmur yağdığında bu sefer anne kız dışarı çıkmaları ve yağmurun altında dans edip koşuşturmaları… “Sen benim en yakın arkadaşımsın ama bu benim seni son görüşüm olabilir.” Moonee’nin filmdeki son replikleridir bunlar. Beklenmedik ve üzücü bir finalle noktalıyor Sean Baker filmi. Janice ve Moonee sokakları turistlerle dolup taşan Disneyworld’de el ele koşuyorlar. Moonee sanki arkadaşıyla birlikte çocukluğun getirdiği o masumiyete de veda ediyor. Karakterleriyle, sözleriyle, perdeye yansıtılan ışıltılı atmosferin altındaki buruklukla Amerikan toplum yapısının sorunlu yanlarını gözler önüne seren, düşündürücü ve karmaşık bir film Florida Projesi. Willem Dafoe’nin “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü”ne aday gösterildiği bu yapımda Brooklynn Prince’in de özellikle son sahnedeki performansıyla izleyiciyi hayran bıraktığı aşikar. Halley rolünü oynayan Bria Vinaite ise ilk profesyonel oyunculuk deneyimi olmasına rağmen oynadığı komplike karaktere her tür haliyle cuk oturmuş.
Leave a Reply